Anla Beni

Gerçeklerden uyandım , hayallerde yaşatmaya çalıştım seni.

Gerçek bir gün bitendi , hayallerse nefes aldığım sürece var olandı.

Direnişim yaşamaktı.

Yaşamak sendin.

Seni yaşamak dünyayı kucaklamaktı.

Çünkü dünyamdın.

Gösterişli dünyada gösterişsiz iyiydin.

İşte ben bunu bilendim.

Aklıma düştün yine ellerim karıncalandı ,

Aklıma düştükçe aklımı oynatıyorum bak.

Benim en güzel mevsimim gözlerin.

Yalanlarına kanılan dünyada tek gerçeğim ‘sana sevgim.

Bundan yenilişlerim ,

Bundan boynumu yere eğişlerim.

Unut demek ne kolaydı 

Oysa belki hala bir umut vardı.

Belki karınca dünyayı sırtlayabilirdi omuzlarına.

Sarılmak en özelidir ya bana

Düşündün mü neden ; 

Çünkü kalbimin kalbine denk gelişinden  ;

Atan nabzını hissedişimden.

Unutulmuş bir şarkıda yaşatışım seni,

Sol yanım sana ayrılmış ömürlüksün  orda.

Lütfen anla beni,

Sen bana ben sana yazılmışım bu dünyada.

Sevgisi Sönmeyenim

Kalbimde sevgisi sönmeyenim

Bak gör ne hallerdeyim

Bilinmez dipsiz kuyunun en dibindeyim

Bu yolun sonu çıkmaz sokaktı.

Duygularıma yenildim ben duygusuzluğunu unutaraktan.

Uykularımdan uyandım ağlayaraktan

Gündüzünde geceninde anlamı yoktu sen olmadığından.

Ömrünün hiçiydim ömrümün her şeyi iken sen

Kendimden sakınan bendim seni ben

Ve bendim bebeğim diyen sana gözbebeğimdin sen.

Üzülen bendim , üzen sen.

Seven bendim sevilmemek için direnen sen

Acıyor diye tuttuğum yer kalbimdi.

Kalbimse senindi

Günah.

Yaramın ilacı sendeyken yarama ilaç olmaman günah.

Günahsa sol omuzunda.

Bedeli buysa yaşananların ,

Bedenim hayatta ruhum kayboluşta.

Unutmak neyse anlamı , yok istemem unutamam yaşananları

Unutamam dokunuşları ve unutamam kalbimi ağrıtan adamı.

Aşkın yangındı, savurdun alevini

Yanandı gözlerim , gözlerine ateşlendiğim.

Acıydı gözyaşımın tadı,

Acısı dilimde kalan tadıydı.

Acısıydı yanan gözlerim

Taş olsaydı çatlardı senin taş kalbine.

Bakmakla görmek arasındaki farkı anlasaydın , yanımdaydın.

Anlasaydın ve görebilseydin

Ruhumu okşayabilseydin başın omzundaydı , baş tacımdı.

Hadi bir konuş sevgilim

Kalp ritmimi değiştirenim.

Kulaklarım özleyendi sesini

Zihnimi uyuşturandı sözlerin.

Güçsüz yanlarımın yanımda dağ gibi duranım

Bıraksanda bırakmam ver ellerini.

Dinle sözlerimi , hisset cümlelerimi.

Beni yorduğun kalbime kalpten bağlısın.

Duygularım sana ilk günkü gibi.

Günden güne hapsettiğim seni içime

Bu içişlerim ve sarhoşluğum sana.

Şimdi bak kadehim havada

“Yıktığın yerden yıksınlar hayallerini” yokluğunda aldığım nefese şerefe.

Ne Zaman Gelirsin

Yaralarına dokunan bendim.

Sen hasretliğimdin ve hasretliğisin cümlelerimin.

Küçük dünyama büyük umutlarınla gelip

Ne halin varsa gör dermişçesine gidende sendin.

Boynumu eğerim sanma sana

Ama sarıldım boynuna.

Sarıldığım sensin yazılarımsa anlamı sana.

Başımda boynuna haktır.

Bu kaçıncı gidişin ve tahminen ne zaman gelirsin  ?

Sende özlersin eminim.

Ve gelirsin ,

İşte sende bana yenilirsin.

GURBETLİĞİM HASRETİM

Bıraktım takvim yapraklarını koparmayı

Bıraktım ayları , yılları saymayı.

Hasrette ,;

Gecede bir gündüzde bir .

Gündüz yüreğinde,

Gece de düşünde …

Kitapların arasında kurutulmuş papatyalar gibi

Kuruyan kalbime.

Mezarlık nerede ;

Mezarlık insanın kalbinde.

Kalbimde gömülmüşlüklere ‘şerefe !.

Gitmek ne kolaydır

Her zaman savaşı veren kalanlardır.

Bu yorgun yüzün ilacı

O ellerdir…

Canım canını yakmak istese de

Ellerinden gelecek her şeyde hayat var.

Soldu gülmelerim , yaşayalım.

Ölme , içimde…

Dışarıya yağmur fikrime sen.

Geceye ay yakışır yanıma sen.

Gözlerinin değdiği yer memleketim

Tutuver de ellerimi uzamasın gurbetliğim , hasretim.

Merveciyim💜

Bugün Pazarmış

Bugün pazarmış.
Sıradan günler değildi ama sıradan bir makyaj yaptım,dışarıya çıkarmış gibi. İyi de geldi. Normalde olsa arkadaşlarımla buluşmak için hazırlanırdım.Birde derdim ki “Bu güzel havada açık alanda oturacağız ama.” En sevdiğim sade türk kahvesini söyler , fal baktırmak için fincanımı kapatırdım. Sonra masa bir bakardık eski sevgili konularına gelmiş en son cümleyi “ Ya kızım bırak sana adam mı yok !” diye noktalardık.😀

Evdeyim , evlerdeyiz. Geçecek elbet dediğim kendime. Sonra bol köpüklü bir kahve yaptım , yüzüme de bir gülümseme yerleştirdim. İçimi boş verin , dışarıya gülün 🙂 Gülmek bulaşıcıdır 🙂

Masamızda kahkahalar uçuşurken de , gözyaşlarımız damlarken de , sustuğumuz anlarda ya en keyifli sohbetlerde yeniden buluşacağız.

Şimdi arka fonda doksanlardan kalma bir şarkı çalıyor. Dinleyin ve güzel günleri hayal edin.Gülümsedim. Şimdi sıra sizde. Gülümseyin. Çünkü bugünde aldığımız nefesin hakkını verelim.

Güzel kalplerinizin hastasıyım. Öperim ! İYİ KALIN 🙂

BİRAZ DA MORAL ŞARKISI OLSUN ;

Ölüme Susamışlık

Ölümüne mi susadın sen derler ya ,

Ölümüne susamış insan gibi susadım sana.

Bilmem o tarafı ben ama

Bu dünyada yaşarken ölmek nedir deseler ,

İki kolunun arasında olamayacağımı bilmektir derim.

İki kolunun arası dünyadaki cennetimdir.

Nefesin oksijenim .

Ve sen beni nefessiz bıraktın.

Üzülme , 

Bıraktım kendime üzülmeyi ben ;

Çünkü ecelime susamış gibi bu gecede resmini öpüp yattım.

karantina gününe not ;

• Yaşamak denilen şey ne basitmiş aslında. Hayat nasıl gidiyor diye sorulan soruya “ Değişen bir şey yok, aynı düzende gidiyor “ demekte nasıl kıymetliymiş…

• Kendimden öte hep insanlığı tuttum ki hâlâ öyle . Sevdiklerim , ailem , iyilik adında toplanmış tüm insanlar ‘ Umut kaybolsada yolunu bulur…

• Şu sıra yanınızda ‘ çaya kaç şeker alırsın diyen biri ya da sen çayı şekersiz içersin’ diyen biri varsa şanslısınız. Çünkü zira insan insana iyi gelmeli .

• Bak gökyüzüne, aynı gökyüzü altında aynı şeyle savaşıyoruz tüm insanlar … 🙏🌹 Karantina gününde her gün kendime bir ders çıkartıyorum…

Not : En bulanık sular bile durulur .  Bedenimin içinde yaşattığım ruhumu seviyorum! O ruh olmasa yazmak ne mümkün…! 💫

• Şimdi bak gökyüzüne , aynı bataklıkta olsak ta yıldızlarımız bir ve parlıyorlar…💛 🌟