
Gülüydüm bahçesinde ;
Koklamayı unuttuğu .
Oysa ne güzel koklardın sen , ne derin iç çekerdin birde içine.
Dudaklarının arasından ne güzel çıkardı adım
Ve her defasında yeni anlam kazanırdı.
Sende kalmadı mı her anım ,
Sende kaldı benim kalp atışlarım.
Sana tutunan yüreğime bir hançeri sapladın .
Ellerim ellerine dolanmışken kanattın.
Gözlerimin gördüğü en güzel manzara gözlerin.
Ne güzel benimdin.
Şimdi hiç’inim.
Unuttun mu dünyalar dediğim dünya sendin.
Peki ben o dünyada gökyüzün olabilmiş miydim ?
Sen benim neyin var sorularının ‘HİÇ’ diye iç geçirişim ,
Sen benim her kadeh kaldırdığımda içimdeki yaramsın.
Senin suçun değil be adamım
Sevmekten korkandan sevgi beklemek benim yanlışım.
Seni son anlatışım dediğim kendimle savaşım.
Gidiyorum derken bile fotoğrafını öperkende
Yolumdayım derken bile yolu sana çıkartmamda hep benim yanlışım.
Ve sen adamım ,
Seninle ben gittikçe içime kapanışım.
Sendin kalbime hançer batıranım.
Katil sendin suçlu ben.
Yasağımdır kendime , çok sevmem seni , yasağımdır.
Kaybettim ben bir kanepede seninle yaşlanmayı ,
Pencereden gökyüzüne bakıp şarkı mırıldanmayı.




